Ana içeriğe atla

PAYAS KÜL DEPOSU OLACAK

Payas'ı Bekleyen Büyük Tehlike

Eşsiz bir tarihe ve tarihle bütünleşmiş doğaya sahip olan Payas yakın zamanda bölgemizde İskenderunsınırları içerisinde kurulan 2 Termik santralin endüstriyel atık (kül) depolama alanı olacak.

Turizm ve Kültürel yatırımların yapılması düşünülen tarih ve doğa zengini Payas'ın dağları, faaliyete geçecek olan termik santrallerinin KÜL DEPOSU haline getiriliyor.

Payas halkından gizlenen bu vahşete, kül deposu için düşünlen 700.000 m2 lik alanda ağaç katliamı yapılarak başlandı. Depo alanı olarak planlanan yerlerde ağaçlar kesiliyor küller için yer açılıyor.

Toplamda 700.000 m2 lik alana  9.600.000 m3 kül doldurularak Payas'ın akciğerlerinde depolanacak.

Bu endüstriyel atıkların depolanması ile Payas akciğerlerini yani doğal zenginliklerini kaybedecek. Sadece dağlarındaki doğal bitkileri kaybetmekle kalmayacak, Payas çayı vasıtası ile bu küller şehrin ortasından akarak çay boğazında denizle buluşarak geçtiği her yeri yok edecek.

Payas sahili ve eşsiz deniz canlıları yok olacak.
Ve tüm bunlar Payas da yaşanırken bu termik santrallerinin Payas'a en ufak bir olumlu katkısı olmayacak.

Payas'da yaşayan bir grup gencin fark ettiği ve depoları engelleme mücadelesi verdiği  bu katliam senaryosuna tüm Payas halkı dur demeli ve doğal zenginliğin yok olmaması için mücadele etmeli.

Bugünlerimiz için değil yarınlarımız için Payas'ı koruyalım....

PAYAS HALKI BİR AÇIKLAMA BEKLİYOR BU SANTRALLERDEN KİM SORUMLUYSA PAYAS HALKINI BİLGİLENDİRMELİ VE BİR AÇIKLAMA YAPMALI......






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kurt ve Çakalın Hikayesi

Kurt bir gün dolaşmaya çıkar yolda Çakala rastlar… Çakal halsiz yorgun yatmaktadır... Kurt çakala sorar ne oldu nedir bu hal... Çakal, Kurt kardeş açlıktan ölüyorum bana yardım et… Kurt bunun üzerine Çakala takıl peşime der... Bir süre gittikten sonra çayırda bir at sürüsüne rastlarlar... Kurt, Çakal’a döner… Çakal gözlerime bak gözlerimden ateş çıkıyor mu der... Çakal bilmiyorum abi deyince, Kurt Çakal’a bir tokat atar gözlerinden ateş fışkırıyor diyeceksin der... Çakal tamam abi gözlerinden ateş fışkırıyor diye cevap verir... Kurt tekrar sorar çakal tüylerim diken diken oldu mu der... Çakal bilmiyorum abi deyince tekrar tokat’ı yer ve tüylerin diken diken oldu diyeceksin der Kurt... Çakal tamam abi tüylerin diken diken oldu der... Nihayetinde Kurt At sürüsüne dalar ve oradan bir tay kapar çakala bırakır ardında çeker gider... Karnı doyan Çakal havalı havalı dolaşmaya çıkar yolda karşısına tilki çıkar... Tilkide aç susuz yatmaktadır... Çakal sorar tilki kardeş ne oldu....

Kanuni Sultan Süleyman'ın Oğlu Şehzade Beyazıt'la Yazışması

Kanuni Sultan Süleyman'ın Oğlu Şehzade Beyazıt'la Yazışması Şehzade Beyazıt'ın, kendisine dost gözüken baş düşmanı Lala Mustafa Paşa'nın kışkırtmasıyle ve kardeşi Selim (sonradan II. Selim)'le tutuştuğu Konya Savaşı'nda yenilgiye uğraması, O'nun hayatına mal oldu. Her ne kadar Beyazıt, sonradan pişmanlık duyarak "babası"ndan af ve özür dileyen mektuplar yazmışsa da, bunlar da Lala Mustafa Paşa'nın adamları tarafından ele geçirilerek yok edildi ve Kanunî'ye eriştirilmedi. Sonunda Beyazıt, îran Şahı Tahmasb'a sığınmak zorunda kaldı. Tahmasb, önce şehzadeyi çok iyi kabul etmiş, fakat sonradan, Osmanlı saltanatının tek adayı Şehzade Selim'in dostluğunu ve minnetini kazanmak düşüncesiyle, O'nu, istanbul'dan gelen Selim'in adamlarına teslim ederek, 25 eylül 1561'de öldürülmesine sebep olmuştur. Güzel şiir yazan ve şiirlerinde Şahsî mahlasını  {takma adını)  kullanan Şehzade Beyazıt'ın babasına yazdığı manzum yakar...

Şehzade Mustafa - Taşlıcalı Yahya Mersiyesi

MEDED meded bu cihanın yıkıldı bir yanı Ecel celalileri aldı Mustafa Han'ı Dolundu mihr-i cemali bozuldu erkanı Vebale koydular al ile al-i Osman'ı Yalancının o kuru bühtanı, buğz-ı pinhanı Akıtdı yaşımızı yakdı nar-ı hicranı N'olaydı görmeye idi bu macerayı Yazıklar ane ki reva gördü bu re'yi gözüm Nesim-i subh gibi yerde koyma ahımızı Hakaret eylediler nesl-i padişahimizi Bunun gibi işi kim gördü kim işitti aceb Ki oğluna kıya bir server-i Ömer-meşreb ilahi cennet-i firdevs ana durağ olsun Nizam-ı alem olan padişah sağ olsun Taşlıcalı Yahya Medet! Medet! bu cihanın yıkıldı bir yanı Ecel celâlileri aldı Mustafa Han'ı Tolundu mihr-i cemâli, bozuldu erkânı Vebale koydular al ile Al- Osman'ı Bunun gibi işi kim gördü, kim işitti aceb Ki oğluna kıya bir Server-i Ömer-meşreb? Getirdi arkasını yere Zâl-i devr-i zaman Vücuduna sitem-i Rüstem ile erdi zeban Döküldü gözyaşı yıldızları, çoğaldı figaan Dem-i memâtı Kıyamet gününden oldu n...