Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mevlana'dan .....

Ele geçen şeyin tadı, tuzu, değeri, oraya varmak için çekilen yol zahmeti kadardır.  Çölün tozunu yutmayan, dilini dudağını çöl güneşinde çatlatmayan zemzemin lezzetini bilemez.  Ömür boyu hayalini kurmayan Kabe'nin kadrini tartamaz.  O halde önce yan ki su seni kandırsın, acık ki ekmek damağında bir lezzet bıraksın.  Özle ki bulduğunda gerçekten bulmuş olasın. Hiç bir zaman geç kalmadınız, kaç kere yoldan dönmüş de olsanız,  kaç kere döndürülmüş de olsanız,  dünyanın bütün günahını taşıyor da olsanız, hayatınızdaki her şeyden kendinizi suçlu hissediyor da olsanız, kendinizin ‘Yüreğiniz’ tarafından kabul edileceğine inanmıyor olsanız da siz yine de ‘kendinize-Yüreğinize’ yürüyünüz. Hiç kimse size inanmasa da siz kendinize inanın. Küle döndüysen, güle dönmeyi bekle. Geçmişte küle dönüştüğünü değil, küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla. Dibi yosun tutan denizlerle ilgilenme, sen dağları seyret.  Yenik düşüyor san özlemlerine aldırma, kalbindeki o u

Kanuni Sultan Süleyman'ın Oğlu Şehzade Beyazıt'la Yazışması

Kanuni Sultan Süleyman'ın Oğlu Şehzade Beyazıt'la Yazışması Şehzade Beyazıt'ın, kendisine dost gözüken baş düşmanı Lala Mustafa Paşa'nın kışkırtmasıyle ve kardeşi Selim (sonradan II. Selim)'le tutuştuğu Konya Savaşı'nda yenilgiye uğraması, O'nun hayatına mal oldu. Her ne kadar Beyazıt, sonradan pişmanlık duyarak "babası"ndan af ve özür dileyen mektuplar yazmışsa da, bunlar da Lala Mustafa Paşa'nın adamları tarafından ele geçirilerek yok edildi ve Kanunî'ye eriştirilmedi. Sonunda Beyazıt, îran Şahı Tahmasb'a sığınmak zorunda kaldı. Tahmasb, önce şehzadeyi çok iyi kabul etmiş, fakat sonradan, Osmanlı saltanatının tek adayı Şehzade Selim'in dostluğunu ve minnetini kazanmak düşüncesiyle, O'nu, istanbul'dan gelen Selim'in adamlarına teslim ederek, 25 eylül 1561'de öldürülmesine sebep olmuştur. Güzel şiir yazan ve şiirlerinde Şahsî mahlasını  {takma adını)  kullanan Şehzade Beyazıt'ın babasına yazdığı manzum yakar

HÜRRİYET KASİDESİ

HÜRRİYET KASİDESİ  1.Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten     Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten  2.Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten     Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten  3. Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma     Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten  4.Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır     Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten  5. Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir     Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten  6.Hemen bir feyz-i baki terk eder bir zevk-i faniye     Hayatın kadrini âli bilenler hüsn-i şöhretten  7.Nedendir halkta tul-i hayata bunca rağbetler     Nedir insana bilmem menfaat hıfz-ı emanetten  8.Cihanda kendini her ferdden alçak görür ol kim     Utanmaz kendi nefsinden de ar eyler melametten  9.Felekten intikam almak demektir ehl-i idrake     Edip tezyid-i gayret müstefid olmak nedametten 10.Durup ahkam-ı nusret ittihad-ı kalb-i millette     Çıkar asar-ı rahmet ihtilaf-ı