Ele geçen şeyin tadı, tuzu, değeri, oraya varmak için çekilen yol zahmeti kadardır. Çölün tozunu yutmayan, dilini dudağını çöl güneşinde çatlatmayan zemzemin lezzetini bilemez. Ömür boyu hayalini kurmayan Kabe'nin kadrini tartamaz. O halde önce yan ki su seni kandırsın, acık ki ekmek damağında bir lezzet bıraksın. Özle ki bulduğunda gerçekten bulmuş olasın. Hiç bir zaman geç kalmadınız, kaç kere yoldan dönmüş de olsanız, kaç kere döndürülmüş de olsanız, dünyanın bütün günahını taşıyor da olsanız, hayatınızdaki her şeyden kendinizi suçlu hissediyor da olsanız, kendinizin ‘Yüreğiniz’ tarafından kabul edileceğine inanmıyor olsanız da siz yine de ‘kendinize-Yüreğinize’ yürüyünüz. Hiç kimse size inanmasa da siz kendinize inanın. Küle döndüysen, güle dönmeyi bekle. Geçmişte küle dönüştüğünü değil, küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla. Dibi yosun tutan denizlerle ilgilenme, sen dağları seyret. Yenik düşüyor san özlem...